, son on yılda kayda değer bir popülerlik kazanan ve neredeyse kripto para ile eş anlamlı hâle gelen bir dijital para birimidir. Genellikle iyi bir değer saklama aracı olarak görülür ve piyasadaki en değerli kripto para birimi olmaya devam etmektedir. 

Bitcoin’in fiyatı, 2009 yılında kullanıma sunulmasından bu yana baş döndürücü iniş çıkışlar yaşadı. Bitcoin’in fiyatı 0 $’dan başlayarak 2011 yılında 1 $’ı, 2013 ortalarındaysa 100 $’ı aştı. Bazı yükseliş ve düşüşlerden sonra, 2017 yılında yaklaşık 20.000 $’lık ilk dönüm noktasına ulaştı. Ancak aynı yılın Aralık ayında yaşadığı çöküş, fiyatının 

 11.000 $’ın altına düşmesine neden oldu.

Başlangıcı 2019’da olan pandeminin de Bitcoin üzerinde etkisi oldu ve Mart 2020’de fiyatı 6.000 $’ın altına indi. Ardından gelen heyecan verici geri dönüşle BTC’nin değeri, Kasım 2021’de tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 69.000 $’a yükseldi. 

 kaynaklanan yıkım nedeniyle ortaya çıkan 2022 çöküşü, Bitcoin fiyatının Kasım 2022’de yaklaşık 15.000 $’a düşmesine neden oldu. Bitcoin, 2023 yılında kademeli olarak toparlanmaya başladı. 

Spot Bitcoin ETF’sinin olası onayı hakkındaki spekülasyonlar nedeniyle Kasım ayının sonlarında önemli bir yükseliş yaşadı. Ardından Ocak 2024’ün başlarında birkaç Spot Bitcoin ETF’sinin onaylanması

, BTC fiyatının hızlı bir yükselişle 70.000 $’ın üzerine çıkmasına yol açtı.

Bu çılgın iniş çıkışlara rağmen kripto piyasasındaki birçok yatırımcı, Bitcoin yatırımlarıyla ilgilenmeye devam ediyor. Çoğu da Bitcoin tarihindeki farklı noktalarda bu kripto paraya 100 $ yatırım yapmış olsalardı ne olurdu diye merak ediyor. 

Bu makalede, böyle bir yatırımın sonucunu inceleyecek ve 2024’ün Bitcoin’e yatırım yapmak için hâlâ iyi bir zaman olup olmadığını tartışacağız.

Bitcoin’e 2022’de 100 $ Yatırmış Olsaydım Ne Olurdu?

Bitcoin’in 2022 yılındaki değeri, Şubat ayında 46.285 $’a yükselip Kasım ayında 15.742 $’a düşerek kayda değer dalgalanmalar yaşadı. Yatırımınızın değeri, satın alma işleminizi yaptığınız zamana bağlı olarak önemli ölçüde değişirdi. 

BTC’ye 2022’de en yüksek fiyatındayken 100 $ yatırım yapmış olsaydınız yatırımınız, BTC'nin yeni ATH seviyesi olan 73.777 $'a ulaştığında 159,39 $ olurdu.

Bu arada, Bitcoin’in 15.742 $’a düştüğü 8 Kasım 2022'de 100 $’lık yatırım yapmış olsaydınız yatırımınız, 14 Mart 2024'te 468,66 $ değerinde olacaktı. Yani, tam 368,66 $ kazanmış olacaktınız.

Bitcoin’e 2023’te 100 $ Yatırmış Olsaydım Ne Olurdu?

Bitcoin, 2022 çöküşünden sonra 2023’te toparlanmaya başlayarak 2022’nin 15.742 $’lık en düşük seviyesinden yükselip 16.674 $ seviyelerine gelmiştir. Sadece bir ay içinde yatırımcıların güveni artmış, BTC’nin fiyatı Şubat ayı itibarıyla 24.284 $’a ulaşmıştı. Nisan ayında 30.405 $ seviyesinde bir zirve daha görüldü. Sonrasında Bitcoin’in fiyatı, Ekim ayına kadar geçen süre boyunca 25.000 $ ile 30.000 $ arasında dalgalandı. Ekim ayında başlayan yükselişle Bitcoin’in fiyatı Aralık ayında 44.202 $’a fırladı.

Bitcoin’e 2023’ün başında 100 $ yatırmış olsaydınız sadece bir ay içinde 100 $’ınız 40 $’ın üzerinde artarak 145,63 $’a ulaşırdı. Nisan ayında ise 182,35 $ olurdu. Bitcoin, Aralık ayında 44.202 $ seviyesine ulaştığında ise 100 $’ınız 265,10 $ olacaktı. Bitcoin yatırımınızı ATH'ye kadar 

 etmeye devam etseydiniz toplam 203,80 $ kâr elde etmiş olacaktınız.

Şubat ayında Bitcoin’e 100 $ yatırım yaparak Nisan itibarıyla 25,21 $, Aralık ayında ise 82,02 $ kazanmış olacaktınız. Bugün (19 Mart 2024) ise o 100 $’ınız 262,89 $ değerine ulaşırken toplam kazancınız 162,89 $ olacaktı. 

Yatırıma geç kalsaydınız ve BTC’nin, o yılın en yüksek fiyatı olan 43.042 $’a ulaştığı Aralık ayında trene atlasaydınız bugün yaklaşık 148,53 $'ınız olacaktı. Yani, yaklaşık olarak 48,53 $'lık kârınız olacaktı.

Bitcoin’e Bugün 100 $ Yatırsam Ne Olur?

Bitcoin’in hızlı fiyat artışları piyasadaki arz-talep, heyecan, regülasyonlara ilişkin gelişmeler, yatırımcı duyarlılığı, teknolojik gelişmeler gibi makro ve mikro ekonomik faktörlere tabidir. 

Spot Bitcoin ETF’lerinin Ocak ayının başlarında aldığı onay sayesinde Bitcoin, bu yıla güçlü bir başlangıç yapmış olsa da 2024’ün kripto yatırımları için gerçekten mükemmel bir yıl olup olmayacağını tahmin etmek hâlâ mümkün değildir. Ancak çoğu analist, esasen Nisan 2024’te gerçekleşecek bir sonraki 

 dolayı beklenen deflasyonist etki nedeniyle bir değer artışı oluşacağını öngörmektedir. 

 oluşturan son teknolojik gelişmeler, bu kripto paranın yalnızca bir değer saklama aracı olmaktan çıkıp ödeme yöntemine dönüşmesiyle talebin artmasına yol açabilecektir. Kullanım alanı genişledikçe ve genel kabul görme arttıkça Bitcoin’in fiyatı yükselebilir.

Ancak tüm sektör gözlemcileri Bitcoin konusunda boğa yönlü bir beklenti içinde değildir.

 Bunlardan bazıları, çevresel etkisine yönelik endişeler nedeniyle değerinin 10.000 $’a kadar düşebileceğini tahmin ediyor. Nitekim bu endişeler sonucu, 2024 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde %10 oranında bir 

 tüketim vergisi teklifi sunuldu. Teklifte bu oranın 2026 itibarıyla %30’a çıkabileceği öngörülüyor. 

Bitcoin blok zincirinde Ordinal’lerin kullanıma sunulması, uzun vadede sürdürülebilir ücretler elde edilmesine yardımcı olsa da bazı uzmanlar, Ordinal yazıtlarının Bitcoin ağında yalnızca tıkanıklığa neden olacağını öne sürüyor.

Buna şiddetle karşı çıkan uzmanların görüşü, artan regülasyonlar sonucu oluşan trende rağmen Bitcoin’in hâlâ son derece spekülatif bir yatırım olduğu yönünde. Potansiyeline güçlü bir şekilde inanan ateşli Bitcoin savunucuları olsa da Bitcoin’e ve kabul görmesine şüpheyle bakan veya karşı çıkanlar da vardır. Genel olarak fazla nakit rezerviniz varsa yatırım varlıklarınızı çeşitlendirmek kötü bir fikir olmayabilir.

100 $’lık Bitcoin’in Değeri 2030’da Ne Kadar Olabilir?

ARK Invest CEO’su Cathie Wood, SEC’nin Spot Bitcoin ETF’lerini onaylamasının ardından Bitcoin’in geleceği konusunda son derece boğa yönlü bir beklenti içinde. Bitcoin (BTC) fiyatının 

, piyasalar ayı yönlü olsa bile yine de şu anki tüm zamanların en yüksek seviyesini aşarak 258.500 $’a ulaşacağını öngörüyor. 

Bununla birlikte, diğer finans uzmanlarının çoğu Bitcoin fiyatının geleceği konusunda daha temkinli öngörülerde bulunuyor. Dijital Coin Price, 

 288.457,07 $ ile 320.603,40 $ arasında bir seviyeye ulaşacağını öngörüyor. Price Prediction’ın öngörüsü ise daha boğa yönlü. 

590.158,57 $ ile 477.127,53 $ arasında olacağını tahmin ediyor.

Bitcoin’e 100 $ Yatırım Yapmak Uzun Vadeli Kâr Elde Etmeye Yeterli mi? 

Bitcoin’e yapılacak 100 $ yatırımın, uzun vadede kâr getirip getirmeyeceğini kesin olarak tahmin etmek zordur. Kripto para birimlerinin kralı, volatilitesiyle ünlüdür ve değerinin zaman içinde artacağına yönelik bir garanti bulunmaz. Olası yatırımcılar, Bitcoin’e yatırım yapmanın yol açabileceği risklerin farkında olmalı ve bu yatırımı dikkatli bir şekilde yapmalıdır.

Ancak ortalama dolar maliyetini (DCA) kullanan bir yatırım stratejisi, yatırımcıların uzun vadede Bitcoin yatırımlarından kâr elde etmelerine olanak tanıyabilir. Bunun nedeni, DCA’nın piyasa volatilitesinin etkisini hafifletmesi ve fiyatlar düşük olduğunda daha fazla BTC satın almanızı sağlamasıdır. Bu da yatırımınızın ortalama maliyetini azaltabilir. 

Bitcoin’in Fiyatı İstikrara Kavuşacak mı?

Daha önce de belirttiğimiz üzere, Bitcoin’in fiyatını birçok faktör etkiler. Yine de bazı uzmanlar, benimsenme arttıkça ve altyapısı kullanıcıların kriterlerine uyacak şekilde geliştikçe Bitcoin’in fiyatının muhtemelen istikrarlı hâle geleceğine inanıyor. Bitcoin’in zaman içinde fiyat istikrarına kavuşmasına katkıda bulunabilecek bazı gerekçeler şunlardır:

Bitcoin’e Yatırım Yapmak İçin İpuçları

Bu yıl Bitcoin’e yatırım yapmayı düşünüyorsanız ilk yatırımınızın olası getirisini daha fazla artırmak için aklınızda bulundurmanız gereken birkaç şey var.

Güvenilir Kripto Borsası Nasıl Seçilir? 

Bitcoin’e yatırım yaparken dikkate alınması gereken en önemli hususlardan biri, güvenilir bir kripto para borsası seçmektir. Tarihsel olarak bu durum, 

’un ve daha yakın zamanda FTX’in yıkıcı çöküşünün ardından daha da önemli hâle geldi. Mt. Gox borsasından 2014 yılında 800.000’den fazla Bitcoin’in bilgisayar korsanlığı sonucu çalınmasıyla mahvolan yatırımcılar, tüm birikimlerinin bir gecede yok olduğunu gördüler. 

’in yasa dışı uygulama iddialarını bildirmesinin ardından Kasım 2022’de çöktü ve borsanın ödeme gücü konusunda şüphe yarattı. 

Bu yıkıcı olaylar, Bitcoin yatırımı yapmak ve Bitcoin’inizi saklamak için doğru yeri seçmenin önemini vurgulamaktadır.

İtibarlı bir kripto para borsası seçmek için dikkat edilecek noktalar, ilişkili bir fiziksel adrese sahip olması, benzersiz bir güvenlik sunması ve söz konusu regülasyonlara uymasıdır. Bu tür güvenilir borsalardan biri de üç katmanlı varlık koruması ve gerçek zamanlı risk izleme gibi birçok güvenlik önlemi aracılığıyla kullanıcı güvenliğine kendini adamış Dubai merkezli bir borsa olan Bybit’tir.

Güvenilir bir borsa ararken aklınızda bulundurmanız gereken bir 

: İş ortaklığı yapacağınız borsayı seçmeden önce her zaman etraflıca araştırma yapın ve diğer kullanıcıların yorumlarını okuyun.

Bitcoin yatırımı yapacağınız borsayı seçerken dikkate alınması gereken bir diğer kritik faktör de işlem ücretleridir. İşlem ücretleri, bir borsadan diğerine önemli ölçüde farklılık gösterebilir. Ayrıca işlem büyüklüğüne veya faaliyet düzeyine de bağlı olabilir. İşlem ücretleri zaman içinde birikir ve yatırım kârlılığınız üzerinde önemli bir etki yaratabilir. Bu nedenle, nereye yatırım yapmak istediğinize karar vermeden önce farklı borsaların aldığı ücretleri ve bunların ücret yapılarını karşılaştırmak çok önemlidir.

Bitcoin’e Yatırım İçin CEX mi Seçilmeli, DEX mi?

, merkezi bir otorite tarafından işletilir. Alıcılarla satıcılar arasında aracı görevi gören borsa, kullanıcıların kripto para alım-satım işlemleri yapmalarına olanak tanır. Öte yandan merkeziyetsiz borsa (

 merkezi bir otorite olmadan çalışır. Kullanıcıların doğrudan birbirleriyle emniyetli ve güven gerektirmeyen bir şekilde kripto para işlemleri yapmalarını sağlar.

Hem CEX’lerin hem de DEX’lerin olumlu ve olumsuz yönlerine bakalım.

Sonuç olarak, CEX veya DEX kullanmaya karar vermek, bireysel ihtiyaçlarınıza ve hedeflerinize bağlıdır. Yeni başlayan bir yatırımcıysanız veya gelişmiş işlem özellikleri sunan, daha kullanıcı dostu bir platform arıyorsanız CEX iyi bir seçim olabilir. Ancak varlıklarınız ile gizliliğiniz üzerinde kontrolü elinizde bulundurmaya değer veriyorsanız, bunun için birtakım kolaylıklardan ve özelliklerden ödün vermeye istekliyseniz DEX daha iyi bir seçenek olabilir.

Satın aldığınız Bitcoin’inizi güvenli ve emniyetli bir şekilde saklamanız gerekir. Doğru saklama yöntemini seçerek, yatırımınızı korur ve içinizin rahat etmesini sağlayabilirsiniz. Her saklama seçeneğinin olumlu ve olumsuz yönleri vardır. Bu nedenle, hangi seçeneğin sizin için en iyisi olduğuna dikkatlice karar vermeden önce güvenlik ile kolaylık arasındaki dengeyi göz önünde bulundurmanız gerekir.

Bitcoin saklamanın birkaç yolunu aşağıda görebilirsiniz:

Hangi saklama seçeneğini tercih ederseniz edin, Bitcoin’inizi güvenle saklamak ve korumak için en iyi uygulamaları izlediğinizden emin olmanız önemlidir.

Bybit’te Bitcoin Nasıl Satın Alınır?

Banka hesabınızda fazladan nakit varsa portföyünüzü çeşitlendirmek için 

 düşünebilirsiniz. Bybit, kullanıcıların yerel itibari para birimleriyle Bitcoin ve diğer dijital varlıkları alıp satmalarına olanak tanıyan, kullanımı kolay bir arayüz sunar.

 için aşağıdaki basit adımları izleyebilirsiniz:

Orta Düzey

How Much Would I Have Earned if I Invested $100 in Bitcoin?

How_Much_Would_I_ve_Earned_if_I_Invested_$100_in_Bitcoin.png

Bitcoin’e 100 $ Yatırım Yapmış Olsaydım Ne Kadar Kazanırdım? [2024 Sürümü]

Yatırım portföyünüz için borsa yatırım ürünü (ETP) ve borsa yatırım fonu (

) seçeneklerini mi değerlendiriyorsunuz? Özetle ETF, ETP’lerin alt kümesidir. Gerçek zamanlı fiyatlandırma ve hisse senedi benzeri işlem görme esnekliği sunar. Bu da onu son derece likit bir varlık sınıfı yapar. Bu kılavuzumuzda ETP’ler ile ETF’lere odaklanacak, ayrıldıkları noktaları, yapılarını ve farklı yatırım stratejilerine uygunluklarını inceleyeceğiz.

ETP ve ETF, çevrim içi yatırım platformlarında önemli oyuncular olarak ortaya çıkmıştır. Bu makalede, bu iki finansal aracı ele alıyoruz.

ETP’ler hakkında bazı temel bilgiler:

Farklı özelliklere sahip bir ETP türü olarak ETF’ler (menkul kıymet yatırım fonlarının aksine):

Bu özellikler, ETF’leri yatırımcılar arasında yaygın hâle getirir.

Yatırımcılar, yüksek likiditeleri nedeniyle ETF’lere fon ayırmayı değerlendirebilir. Bunlar gün boyunca, tıpkı hisse senetleri gibi işlem görebilir ve yatırımcılara benzersiz bir düzeyde esneklik sunar.

ETP’ler (borsa yatırım ürünleri) içerdikleri geniş yatırım ürünü yelpazesiyle “karışık bayram şekeri tabağına”ne benzer. Bu yelpazeye örneğin şunlar dâhildir:

Her ETP kategorisinin, farklı varlık sınıflarına ve yatırım stratejilerine göre uyarlanmış farklı özellikleri ve yapıları vardır. Yatırımcılar, portföylerini çeşitlendirmek için ETP’leri uygun bir araç olarak kullanabilirler. Bu finansal araçlar, çok çeşitli yatırım seçeneklerine erişmek için basit bir yol sunar.

Örneğin ETN’ler, ihraççının finansal istikrarı ile bağlantılı kredi riski de dâhil olmak üzere çeşitli riskler taşır. Ayrıca ihraççının ETN’yi geri çağırması durumunda olası zararla sonuçlanabilecek alış riski de içerirler. Ancak ETN’lerin getirileri genellikle bir dayanak endeksin veya referansın performansına bağlıdır (ücretler düşüldükten sonra). Bu da ETN’lerin yatırımcılara, endekslere erişim olanağı sağlayabileceği ve cazip getiriler sunabileceği anlamına gelir.

ETF’ler (borsa yatırım fonları) genellikle hisse senetleri veya tahviller gibi, yatırımların dayanak endeksini yansıtan, çeşitliliğe sahip yatırım portföyleridir. Yatırımcılar hisse senedi alım-satım sürecine benzer şekilde ETF hisselerini borsada alır ve/veya satarlar. Borsa yatırım fonları, aşağıdakiler gibi çeşitli yatırımları içerebilir:

ETF’ler, yatırımcılara çeşitlendirme ve esneklik sunar. Pasif olarak yönetilen ETF’ler, bir endeksin veya sektörün performansını taklit etmek için tasarlanmış olup düşük maliyet ve şeffaflık sunar.

ETF’ler aşağıdakiler gibi bazı yönlerden menkul kıymetler yatırım fonlarına göre daha avantajlıdır:

ETP’ler ile ETF’lerin Karşılaştırması

ETP’leri ve ETF’leri ayrı ayrı inceledikten sonra şimdi bunları karşılaştırabiliriz. Hem ETP’ler hem de ETF’ler, yatırımcılara farklı varlık sınıflarına hâkimiyet olanağı sağlayan borsa yatırım teklifleri olsa da yapıları, tabi oldukları düzenlemeler ve işlem görme özellikleri açısından farklılık gösterirler. ETP’ler borsalarda hisse senedi alım-satımına benzer bir şekilde işlem görür. Hisseler aracılığıyla emtiaya erişim sağlayan borsa emtia senetlerini (ETC’ler) kapsayabilirler. Öte yandan ETF’ler, dayanak endeksleri takip eden menkul kıymetler seçkileridir ve hisse senetleri ile tahviller gibi yatırımları içerebilirler.

Likidite söz konusu olduğunda, ETF’ler genellikle ETP’lere kıyasla üstün özellikler sergiler. Böylece yatırımcılar için daha tercih edilir ve elverişli seçenekler olabilirler. Bu da işlem esnekliği, portföy çeşitlendirmesi, risk yönetimi, düşük maliyetler ve vergi avantajları ile birlikte, ETP’lere kıyasla ETF’lerin daha yaygın kullanılmasına katkıda bulunur.

ETP’lerin çoğunluğu, yapıları ve tabi oldukları düzenlemeler itibarıyla 1940 tarihli Yatırım Şirketleri Yasası kapsamında yatırım şirketleri olarak SEC’ye kayıtlı ve SEC düzenlemelerine tabi ETF’ler olarak yapılandırılmıştır. Bu da yatırımcılara bir gözetim ve şeffaflık düzeyi sağlar. ETF’ler genellikle yatırımlarını hisse senetlerine, tahvillere veya borç senetlerine yoğunlaştırır ve çeşitlendirme gerekliliklerine tabidir. Borsada işlem görürler, yatırımcılara likidite ve esneklik sağlarlar.

Ancak ETF’ler ile ETN gibi diğer ETP’ler arasında düzenleyici gözetiminde farklılıklar vardır. ETF’ler 1940 tarihli Yatırım Şirketleri Yasası’nın düzenlemelerine uymakla yükümlüdür. Bir yönetim kurulunun ve Finans Sektörü Düzenleyici Makamı’nın (FINRA) gözetimi dâhil olmak üzere sıkı gözetime tabidir.

Öte yandan yönetim kurulu gözetimi gerektirmeyen ETN’lerde daha yumuşak bir düzenleyici çerçeve söz konusudur.

Hem ETP’ler hem de ETF’ler borsalarda mevcut olsa da ETF’ler genellikle daha yüksek likidite ve daha dar

 sağlar. ETP’lere kıyasla ETF’lerin likiditesinin daha yüksek olması, öncelikle her bir ETF’yi oluşturan menkul kıymetlerin kompozisyonu ile işlem hacminin yanı sıra işlem hacminden ve yatırım ortamından etkilenir.

Alış/Satış Farkı, ETP’ler ve ETF’ler için farklılık gösterebilir. Ancak ETF’ler için çok önemli bir özelliktir çünkü tek hisse senetlerine benzer şekilde işlem görürler ve Alış/Satış Farklarını daha uygun hâle getirirler. Yüksek düzeyde yaygınlığa ve güçlü işlem hacmine sahip ETF’ler genellikle daha dar Alış/Satış Farkları doğurur ancak daha az yaygın ETF’lerin veya dayanak menkul kıymetleri yeterince likit olmayanların Alış/Satış Farkları daha geniş olabilir.

ETF’ler ile ETP’ler çeşitlendirmeye ve

 olanak tanır. Ancak çeşitlendirme seviyesi, ürüne ve onun dayanak varlıklarına bağlı olabilir. 

Örnek olarak, ETC’ler emtialara erişim sağlarken, iShares Core ETF’ler gibi ETF’ler, yatırımcıların uzun vadeli hedefler için çok yönlü portföyler oluşturmasına olanak tanır. ETF’ler genellikle bir dizi dayanak varlığı takip eder ve belirli sektörlere veya emtialara odaklanabilecek bazı ETP’lere kıyasla daha kapsamlı çeşitlendirme sunar.

ETF’ler ile ETP’lerde çeşitlendirme olmaması, tek bir sektöre daha fazla girmekle sonuçlanabilir ve bu da söz konusu sektördeki bir gerileme durumunda zarar verici olabilir. Ek olarak, kaldıraçlı veya ters ETF’ler günlük yenilenme nedeniyle vergi verimsizlikleri ile karşılaşabilir ve bu da vergilendirilebilir kazançlar veya zararlar doğurabilir.

Farklı yatırım stratejilerine hitap eden çok sayıda piyasa seçeneği vardır. Bunların arasında pasif veya aktif yönetim, sektör ve iş kolu odağı ile kaldıraçlı ve ters ürünler bulunur. Pasif ETF’ler, bir endeksin veya sektörün performansını yansıtmak için tasarlanmıştır. Düşük maliyet ve şeffaflık gibi avantajlar sunarlar. Bu da onları pasif yatırım yaklaşımına eğilimli yatırımcılar için olumlu bir seçenek hâline getirir.

Öte yandan aktif ETF’ler bir referans endeksini aşma hedefi taşıyan deneyimli uzmanlar tarafından denetlenir. Pasif ETF’lerin aksine, aktif ETF’ler, çeşitli yatırım stratejileri kullanır ve portföy tahsisini piyasa koşullarına göre ayarlayabilir.

ETP ile ETF alanında pasif stratejiler ve aktif stratejiler, farklı yatırım yaklaşımları sunar.

Öte yandan aktif ETP’ler ve ETF’ler aşağıdaki özelliklere de sahiptir:

ETF’ler ile ETP’ler, geniş anlamda iş kolları ve sektörler olarak kategorize edilebilen belirli piyasa segmentlerinde hedefli yatırım fırsatları sunar. Bu terimler genellikle birbirinin yerine kullanılır ancak aralarında küçük bir fark vardır:

ETF’lere ek olarak diğer ETP türleri de sektör veya iş kolu odaklı yatırım fırsatları sunabilir. Ancak ETF’ler ile diğer ETP’ler arasındaki ayrımı bilmek önemlidir:

ETF’ler borsalarda işlem gören yatırım fonlarıdır ve genellikle endeksleri, emtiaları veya varlık sepetlerini izlemek için tasarlanmıştır. Yukarıda açıklandığı gibi sektöre veya iş koluna özgü olabilirler.

ETN’ler veya ETC’ler gibi diğer ETP’ler de farklı piyasa segmentlerine giriş sağlar ancak farklı yapıları, riskleri ve düzenleyici çerçeveleri olabilir. Örneğin ETN’ler, finans kuruluşları tarafından ihraç edilen borç araçlarıdır. Performansları belirli bir piyasa endeksine veya stratejisine bağlıdır. ETC’ler ise özel olarak emtialara odaklanır.

Kaldıraçlı ve ters ETP’ler ile ETF’ler benzersiz bir yatırım yaklaşımı sunar. Kaldıraçlı ETP’ler, finansal

 kullanarak dayanak endeks veya varlık sınıfının performansını büyütmeye çalışır. Bu büyütme, olası getirileri artırırken riskin de artmasına yol açabilecek şekilde

 kullanılarak elde edilir. Bu arada ters ETP’ler, belirli bir referans veya endeksin performansıyla ters orantılı getiriler elde etmeyi amaçlayan finansal araçlardır. Örneğin dayanak endeks %1 azalırsa, bu endeksi ters yönde izlemek için tasarlanmış bir ters ETP, ücretler ve giderler düşülmeden önce %1 oranında bir artışı hedefler. 

Bu ürünler, daha yüksek getiri veya hedge etme stratejileri arayan üst düzey yatırımcılara hitap eder. Ancak kaldıraçlı ve ters ETP’lere yatırım yapmak, özellikle volatil piyasalarda kendi risklerini taşır. Getirilerin, zaman içinde dayanak endeks veya referansın performansından önemli ölçüde sapma olasılığı vardır.

Tüm yatırım araçları gibi gerek ETP’lerin gerek ETF’lerin maliyeti vardır ve ücretlere tabidirler. Gider oranları olarak bilinen bu ücretler, fonun türüne bağlı olarak değişir. ETF’lerin gider oranı, belirli bir piyasa endeksini izlemeyi amaçlayan endeks ETF’leri için yaklaşık %0,16’dır. Buna kıyasla hem ETF’leri hem de menkul kıymetler yatırım fonlarını içeren daha geniş sektör ortalaması, yaklaşık %0,47’nin üstündedir. Bu gider oranları, fonun, idari maliyetler ve portföy yönetim ücretleri gibi işletme giderlerini kapsar.

Gider oranlarının yanı sıra yatırımcılar, ETP ve ETF işlemleri için aracı komisyonları da ödemek zorunda kalabilirler. Menkul kıymetler yatırım fonlarına kıyasla ETF’lere yatırım yapan yatırımcıların genellikle daha düşük ücretler ödediğini belirtmek önemlidir. Ancak maliyetleri en aza indirmek için yatırımcılar, aktif olarak yönetilen fonlara kıyasla daha düşük gider oranlarına sahip endeks fonlarını seçebilirler.

Buna ek olarak yatırımcılar, ETF alım-satımıyla ilgili giderleri değerlendirmeli ve seçtikleri ETF’lerin gerek şeffaf gerek gizli ücretlerine dikkat etmelidir.

ETP’ler ve ETF’ler Arasında Seçim Yapma

ETP’ler ile ETF’ler arasında verilecek karar, büyük ölçüde yatırım hedeflerinize, risk toleransınıza ve tercih ettiğiniz piyasa riskine bağlıdır. Yatırım hedefleriniz, ETP’ler ile ETF’ler arasında yapılacak seçimi önemli ölçüde etkiler çünkü bunlar, takip edilecek dayanak varlıkları veya referansları belirleyecektir.

Risk toleransı da bir diğer önemli faktördür. ETF’ler genellikle çeşitliliğe sahip nitelikleri ve düşük maliyetleri nedeniyle daha düşük risk seçeneklerini temsil eder. Bu da onları risk iştahı düşük olan yatırımcıların gözünde daha çekici kılabilir. Öte yandan, kaldıraçlı veya ters ürünler gibi belirli ETP’ler daha yüksek risk içerir ve genellikle daha yüksek risk seviyeleri üstlenmeye istekli yatırımcılara daha uygun olabilir.

İstenen piyasa riski de ETP’lerin veya ETF’lerin seçiminde önemli bir faktördür çünkü bir yatırımcının portföyünün, çeşitli piyasa koşullarında nasıl performans göstereceğini önemli ölçüde etkiler.

ETP’ler ile ETF’lerin Avantajları ve Dezavantajları

Gerek ETP’ler gerek ETF’ler farklı avantajlar ve dezavantajlar sunar ancak bunları doğru bir şekilde ayırt etmek çok önemlidir. ETP’lerin bir alt kümesi olan ETF’ler genellikle çeşitlendirme, likidite ve vergi verimliliği gibi faydalar sağlar. Çok çeşitli yatırım seçenekleri ve hisse senetlerine benzer şekilde alım-satım kolaylığı ile bilinirler. Ancak bazı ETF türleri, aktif yönetim veya özel yatırım stratejileri nedeniyle ek giderlere neden olabilir.

Öte yandan ETN’ler veya ETC’ler gibi diğer ETP türlerinde farklı maliyet yapıları ve riskleri olabilir. Çeşitlendirme sunmalarına ve vergi açısından verimli olmalarına rağmen işlem maliyetleri ile gider oranları, yapılarına ve takip ettikleri dayanak varlıklara bağlı olarak önemli ölçüde değişebilir. Örneğin ETN’lerin işletme maliyetleri daha düşük olabilir ancak kredi riski vardır. Emtiaya odaklanan ETC’lerin ise benzersiz depolama ve taşıma maliyetleri olabilir.

Volatilite dönemlerinin piyasa istikrarı üzerindeki olası etkisinin, bileşimlerine ve hedefledikleri piyasa segmentlerine bağlı olarak hem ETF’ler hem de diğer ETP’ler için dikkatli değerlendirme gerektirdiğini akılda tutmak önemlidir.

ETP ve ETF’lere Yönelik Gerçek Yaşam Örnekleri

Yukarıdaki kavramları biraz daha açıklamak için gerçek dünyadan bazı örneklere göz atalım. 

 S&P 500® ETF Trust (SPY), öncü ETF olarak kabul edilmektedir. 22 Ocak 1993’te piyasaya sürülmüştür ve piyasadaki en büyük ETF pozisyonunu elinde bulundurmaktadır. SPY, S&P 500

 Endeksinin performansını taklit edecek şekilde yapılandırılmıştır. Yatırımcılara, ABD borsasındaki en önemli ve köklü 500 şirkete erişim olanağı sağlamaktadır.

 yatırımcılara, dünyanın en büyük kripto para birimi olan

’in performansına erişim sağlama olanağı sundu. Bu yenilikçi ETF’ler, ETP ve ETF dünyasındaki çeşitli yatırım seçeneklerini öne çıkarmaktadır.

Tüm yatırımlar gibi ETP’ler ve ETF’lerin de hem olası riskleri hem de ödülleri vardır. Piyasa riski, ETP’lerin piyasa volatilitesinin, dalgalanmaların, çeşitli sosyoekonomik ve politik risklerin bir sonucu olarak olumsuz fiyat değişiklikleri yaşama olasılığını ifade eder. ETP’ler, emtia ve tahviller gibi yatırım yaptıkları varlıkların risklerini taşır. Bu riskler, dayanak varlıklara özgüdür ve ETP’lerin performansını etkileyebilirler.

Ayrıca yatırımcıların, borsa senedi ihraç eden şirketlerin iflas gibi finansal zorluklar yaşaması durumunda, ödeme yükümlülüklerini yerine getiremeyebileceklerinin ve bunun da ETN sahiplerini ciddi değer kaybına uğramış net varlıklarla veya değersizleşmiş yatırımlarla karşı karşıya bırakabileceğinin farkında olması gerekir.

Bununla birlikte, olası ödüller de kayda değer olabilir. ETN’lerin getirileri (ücretler düşüldükten sonra) genellikle dayanak endekslerin veya referansların performansına bağlıdır ve bunlar, cazip olabilecek getiri potansiyeli sunarlar.

Hem ETP’ler hem de ETF’ler benzersiz yapıları, işlem görme özellikleri ve tabi oldukları düzenlemeler bakımından yatırım portföyünü çeşitlendirmede etkili yollar sunar. ETP’lerin bir alt kümesi olan ETF’ler, özellikle pasif endeks izleme ETF’leri durumunda, genellikle likiditeleri ve sundukları çok çeşitli düşük maliyetli seçenekleri nedeniyle tercih edilir. 

Ancak ETN’ler ile ETC’ler gibi ürünleri içeren daha kapsamlı ETP kategorisi, çeşitli yapılar sunarak farklı maliyetleri ve risk profilleri ile belirli yatırım ihtiyaçlarına hitap edebilir. Bir ETP veya ETF arasında seçim yaparken yatırım hedeflerinizi, risk toleransınızı ve istediğiniz piyasa riskini tam olarak bilmeniz çok önemlidir. Böylece tercihinizin, genel yatırım stratejinizle uyumlu olmasını sağlayabilirsiniz.

JAN24_R24_Evergreen_Educational_ETP_vs._ETF_The_Differences_in_Exchanged-Traded_Offerings.png

ETP ve ETF Karşılaştırması: Borsa Yatırım Araçları Arasındaki Farklar

100.000 $ değerinde Bitcoin, bireyleri derinden etkileyebilir, erken yatırımcıların birikimlerini etkileyebilir ve yeni yatırımcıları alış ve elde tutma, ortalama dolar maliyeti, hedge etme ve çeşitlendirme gibi stratejilerle riskleri yönetmeye teşvik edebilir.

Bitcoin’in meteorik yükselişi, Kasım 2021’de 68.530 $’lık inanılmaz bir fiyata yükselişiyle milyonerler ve milyarderler yaratmıştır. 15 Şubat 2024 itibarıyla, 52.000 $ 

civarında işlem görüyor ve piyasa değeri 

Bitcoin, sürekli tırmanıp altı haneli o zorlu göstergeye ulaşırsa finans, teknoloji ve toplum için bu ne anlama gelir? Bu makalede, 100.000 $’lık Bitcoin’in potansiyel senaryoları ve sonuçları incelenecek ve büyümesine yol açabilecek veya yavaşlatabilecek faktörlerin yanı sıra potansiyel zorluklar ve fırsatlar da dikkate alınacaktır.

100.000 $’lık Senaryo: Fizibilite ve Zaman Çizelgesi

Bitcoin, 2024’ün dördüncü çeyreğinde tekrar tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşabilir.

 Bitcoin’in fiyatını 100.000 $’a çıkarabilir:

Geçmiş fiyat hareketlerine, BTC yarılanma döngülerine ve diğer faktörlere göre analistler, Bitcoin’in 2024’ün sonlarına veya 2025’in başlarına kadar 100.000 $ veya daha fazlasına ulaşabileceğini tahmin ediyor. Yaygın referans noktalarından biri

 Bu etkinlik, madencilerin blok ödüllerini 6,25’ten 3,125 bitcoin’e düşürecek ve Bitcoin’in kıtlığını ve değerini artıran bir arz şokuna neden olacak. Tarih, Bitcoin’in her yarılanma öncesinde ve sonrasında fiyatta artış eğiliminde olduğunu ve genellikle bir yıl içinde yeni zirvelere ulaştığını göstermiştir.

BTC Fiyatında Artışa Neden Olabilecek Yaklaşan Etkinlikler

Bitcoin’i gelecekte yeni zirvelere taşıyabilecek olası katalizörlerden bazıları şunlardır:

100.000 $/BTC Değerinde Kişiler ve Küresel Ekonomi Üzerindeki Etkisi

Bitcoin’in 100.000 $’a ulaşmasının etkilerine bir göz atalım.

Erken Yatırımcılar ve Yeni Yatırımcılar Üzerindeki Etkisi

100.000 $’lık Bitcoin’in, erken yatırımcılar ve yeni benimseyenler üzerinde hedefleri, stratejileri ve risk profillerine bağlı olarak farklı etkileri olacaktır. 

Bitcoin’de alım-satım yapmak ve yatırım yapmak için kullanılan stratejiler, yatırımcının ihtiyaçlarına ve zaman ufuklarına bağlı olarak farklılık gösterecektir. Aşağıda birkaç yaygın strateji bulunmaktadır.

Bireysel ihtiyaçlar ve koşullar, finansal planlama üzerindeki etkiyi belirler. Bazıları için bu, erken emeklilik, finansal bağımsızlık veya yaşam boyu hayallerini gerçekleştirme anlamına gelebilir. Diğerleri için bu, ailelerini ve topluluklarını desteklemek için daha fazla tasarrufa sahip olmak anlamına gelebilir. 

Bir yatırımcının portföyü büyümüşse, bunu yeniden dengelemek ve yoğun pozisyonlar satmak için bir plan gerekebilir. Genel olarak, duyguların kararınızı gölgede bırakmamasına dikkat edin ve finansal durumunuz hakkında mantıklı ve bilinçli seçimler yapmaya çalışın.

Geleneksel Finansal Sistemler ve Kurumlar Üzerindeki Etkisi

Bitcoin’in değerindeki 100.000 $’a yükselme potansiyeli, özellikle devlet sansürlerinden kaçınmak isteyenler arasında kripto para birimlerinin daha fazla heyecana ve benimsenmeye yol açabilir. Ancak bu değişim, tüketicinin korunması ve finansal güvenlikle ilgili önemli zorluklar da yaratabilir. Hükûmetler, Bitcoin tutarak kendi bankaları hâline gelen tüketicileri korurken, kriptoyu nasıl etkili bir şekilde vergilendireceklerini ve düzenleyeceklerini hâlâ araştırıyorlar. 

Bu kadar önemli bir dönüm noktasına ulaşmak, finans sektöründe bir inovasyon ve rekabet dalgası yaratabilir. Bankalar ve ödeme sistemleri gibi yerleşik aracılar, Bitcoin için daha fazla on-off-ramps sağlama konusunda artan baskıyla karşı karşıya kalabilir. Sonuçlar arasında işlem maliyetlerinin düşmesi, finansal işlemlerin hızının ve verimliliğinin artması ve finansal katılım ile sınır ötesi ödemeler için yeni fırsatlar olabilir. Yine de, bu inovasyon artışı, geleneksel ödemelerin hızla gerilemesi nedeniyle düzenleyici belirsizlikler ve fonlama uyumsuzlukları gibi yeni riskler de getirebilir.

Bu tür gelişmeleri öngören yetkililer, kripto para birimlerine yeniden giriş yapmak veya bunları onaylamak için düzenlemeleri göz önünde bulundurabilirler. Bazı devletler, finansal istikrar veya tüketici korumaları konusundaki endişeleri dile getirerek kısıtlayıcı önlemler almayı tercih edebilir. Buna karşılık, diğer kişiler mevcut kripto para birimleriyle rekabet etmek veya onları tamamlamak için devlet destekli dijital para birimlerini geliştirmeyi veya benimsemeyi keşfedebilirler. Örneğin, bazı merkez bankaları kendi dijital para birimlerini çıkarmanın fizibilitesini araştırıyor ve dijitalleşmenin faydalarını kamu sektörüyle ilişkili güven ve gözetimle birleştirmeye çalışıyor.

Uluslararası Alım-Satım ve Küresel Para Birimi Piyasaları İçin Çıkarımlar

Bitcoin’de daha fazla tüketici varlığı birbirine bağlı olduğunda, emlak veya uluslararası alım-satım gibi daha büyük bilet öğeleri için bir borsa aracı olarak buna yönelik talep artabilir. Bu değişiklik, gerçek zamanlı ödemeleri mümkün kılarken uluslararası işlemlerin ücretlerini düşürebilir.

Herhangi bir yönetim makamından bağımsız olarak faaliyet gösteren Bitcoin, onu herhangi bir kuruluşun enflasyon, devalüasyon veya manipülasyonundan koruyan sınırlı arza sahiptir. İşlemlerde sansürden veya merkezî otoriteden kaçmak isteyen kişileri çekebilir. 

100.000 $’lık Bitcoin, döviz piyasasına yeni dinamikler getirerek çeşitli para birimleri için yeni talep ve arz kaynakları oluşturabilir. Örneğin, sınır ötesi işlemlerde BTC kullanımının artması, itibari para birimleri ile dijital para birimleri arasında dönüştürme yapılmasını gerektirecektir. Bu durum, Bitcoin için kurları ve açık ve kapalı pozisyonların kullanılabilirliğini etkileyebilir.

Bitcoin’in ortaya çıkışı, finans sektöründe inovasyonu ve rekabeti de teşvik ederek finans sistemlerinin verimliliğini ve erişilebilirliğini artırmak için yeni teknolojilerin ve hizmetlerin geliştirilmesini ve benimsenmesini sağlamıştır. Dünyanın en 

, havale ve kitlesel fonlama sunan alternatif finans hizmeti sağlayıcılarının ve platformlarının yükselişini de kolaylaştırmış ve işlem maliyetlerini potansiyel olarak azaltırken hızı ve kolaylığı da artırmıştır.

Zirveye giden yol son derece ince olabilir. Bitcoin, fiyatını, benimsenmesini ve sürdürülebilirliğini etkileyebilecek zorluklarla ve risklerle karşı karşıyadır. 

100.000 $’lık Bitcoin değerlemesi, kripto 

para piyasalarını sarsabilir ve dijital 

 ve değer saklama aracı olarak yerini vurgulayabilir. BTC’nin değerindeki önemli bir artış, Bitcoin’in altın gibi emtialardan daha kolay ve kullanışlı bir değer saklama aracı olarak rolünü doğrulayabilir.

Ancak, 100.000 $’lık değerlemeye ulaşmak garanti değildir ve kendi riskleri ve zorluklarıyla birlikte gelir. Düzenleme ve ölçeklenebilirlik, büyümesini sınırlayabilir ve volatilitesi de yatırım yapılabilirliğini etkileyebilir. Ayrıca Bitcoin, alternatif çözümler sunabilecek diğer kripto para birimleri ve teknolojilerle rekabetle karşı karşıyadır.

Bitcoin’in geleceği belirsiz olsa da heyecan verici ve umut vericidir. Bitcoin, küresel rezerv para birimi, dijital altın, değişimin katalizörü veya vadesi geçmiş bir eser olabilir. Hangi değişiklik olursa olsun, soru şu şekilde kalır: Hazır mısınız?

Başlangıç Düzeyi

Bitcoin Değeri 100 Bin $ Olsaydı Ne olurdu?

ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) 10 Ocak 2024’te

’in zaferi anlamına gelmekle kalmayıp aynı zamanda kripto dünyası için yeni bir dönemi de müjdelemektedir. Bu harika kazanım, Bitcoin’i kolayca satın almanızı sağlayacak çünkü artık aşina olduğunuz menkul kıymetler borsalarından Bitcoin edinebileceksiniz. Üstelik dijital cüzdana gerek kalmadan.

Bitcoin ETF’leri ve bunların portföyünüz üzerindeki olası etkileri hakkında daha fazla bilgi edinmek ister misiniz? Bitcoin ETF’lerini derinlemesine incelediğimiz bu makale, iki tür Bitcoin ETF’sini (Spot ve Vadeli) ve bunların nasıl çalıştığını anlamanıza yardımcı olacak.

Bitcoin ETF’si (Borsa Yatırım Fonu), Bitcoin’in değerini takip eden ve yatırımcıların kripto paraya fiilen sahip olmadan erişmesini mümkün kılan yatırım ürünleridir. 

Bu tür fonlar, geleneksel borsalara benzer ve Bitcoin gibi dijital para birimleri ile geleneksel finansal sistemler arasında köprü görevi görür.

Bu ETF’ler, Bitcoin fiyatındaki dalgalanmaları yansıtmayı amaçlasa da portföylerindeki diğer varlıklar veya her fona özgü yapısal unsurlar gibi faktörler nedeniyle her zaman mükemmel uyum gösteremeyebileceklerini dikkate almak gerekir. Örneğin Bitcoin fiyatı %50 artsa bile bazı ETF’ler bu artışı yalnızca kısmen yansıtabilir. Ancak yine de bu dijital varlık sınıfında değerli yatırım fırsatları sağlayacaklardır.

Bitcoin ETF’si Türleri: Vadeli ve Spot Karşılaştırması

Vadeli işlem tabanlı ve Spot tabanlı olmak üzere iki ana Bitcoin ETF’si türü vardır. Vadeli Bitcoin ETF’leri, belirli bir miktarda Bitcoin’i gelecekteki bir tarihte önceden belirlenmiş bir fiyattan almayı veya satmayı kabul eden sözleşmelere yatırım yapar. Böylece yatırımcıların, söz konusu kripto paranın performansını, ona fiilen sahip olmadan izlemesine olanak tanır. Buna bir örnek olarak, ProShares Bitcoin Strategy ETF’yi (BITO) gösterebiliriz (Geçtiğimiz hafta çıkan onaydan önce SEC, sadece Vadeli Bitcoin ETF’lerini onaylamıştı).

Spot Bitcoin ETF’leri için çıkan, tarihe geçecek bu son onay sayesinde artık Franklin Templeton veya Fidelity Investments gibi finans firmalarından Spot Bitcoin ETF’si satın alabilirsiniz. SEC, toplamda 11 adet Spot Bitcoin ETF’sini onayladı. Bunların arasında Grayscale Bitcoin Trust (GBTC), BlackRock iShares Bitcoin Trust (IBIT) ve VanEck Bitcoin Trust (HODL) da bulunmaktadır. 

Franklin Bitcoin ETF gibi Spot Bitcoin ETF’lerinde dayanak varlık olarak fiilen bitcoin tutulur ve bunların piyasa değerini doğrudan takip edilir. Bunlar, ETF aracılığıyla dijital para birimi yatırım seçeneklerine daha doğrudan hâkim olmayı isteyen yatırımcılara bu alandaki gelişmeleri daha yakından yansıtır.

Bitcoin ETF’leri, yatırımcıların Bitcoin fiyatını izleyerek, NYSE ve Nasdaq gibi itibarlı borsalarda hisse alıp satmalarına olanak tanır. Bitcoin ETF’sinin değeri, bitcoin’lerin fiyatındaki dalgalanmalar ile belirlenir ve bu da genel piyasa değerindeki değişiklikleri yansıtır. Böylece yatırımcılar, doğrudan Bitcoin satın almak zorunda kalmadan bu varlığın değeri hakkında spekülasyon yapabilir. Bu nedenle bir ETF fonu, Bitcoin yatırımına daha kolay erişim ve risk yönetiminin yanı sıra geleneksel borsalarla ilgili başka avantajlar da sağlayabilir.

Bir Bitcoin ETF’sinin hisselerini almak veya satmak isteyenler, çevrim içi aracıları kullanabilirler ve diğer ETF türlerinin alım-satımında kullanılanlara benzer aracı hesapları oluşturabilirler. Bir ETF’nin yerleşik borsalarda piyasaya sürülebilmesi ve işlem görebilmesi için önce SEC gibi düzenleyici kurumlardan onay alması gerekir.

Bitcoin ETF’lerine Yatırım Yapmanın Avantajları

Bitcoin ETF’lerine yatırım yapan bireysel yatırımcılar, doğrudan kripto para tutmanın karmaşıklığı ile uğraşmadan kripto piyasasına girebilirler. Bu kolaylaştırılmış erişimin basitlik, düşük maliyet ve güvenlik özellikleri, bireysel yatırımcılar için daha ekonomik bir yol sunar.

Bitcoin ETF’leri ayrıca yatırımları çeşitli varlıklara yayarak yatırımcılara çeşitlendirme fırsatı da sağlar. Bu yaklaşım, tek başına Bitcoin’e yatırım yapmanın getireceği riski en aza indirir ve kripto para birimlerini, hisse senetleri gibi diğer varlıklarla birleştirerek getirileri artırabilir.

Ayrıca Bitcoin ETF’leri vergi avantajları da sunabilir. Doğrudan Bitcoin tutmanın aksine Bitcoin ETF hissesine sahip olmak, ETF varlıklarınızı satana kadar vergi doğuran olaylardan kaçınmanızı sağlayabilir. Süreye bağlı olarak yatırımcılar, %0 ile %20 arasında değişen daha düşük sermaye kazancı oranlarına hak kazanabilir ve bu da vergi avantajları sağlayabilir.

Bitcoin ETF’lerine Yatırım Yapmanın Dezavantajları

Bitcoin ETF yatırımı, kripto paraya doğrudan sahip olmanızı sağlamadığı için kripto para kullanımını sınırlar ve geleneksel kripto sahipliği ile aynı düzeyde anonimlik sunmaz. Ayrıca ETF yatırımı, Bitcoin’in aşırı volatil niteliğini ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla risk toleransı yüksek olan yatırımcılar için daha uygun olabilir.

Bitcoin ETF’lerini değerlendirirken yönetim ücretlerini ve giderleri de hesaba katmak akıllıca olacaktır. Finans firmaları tarafından uygulanan bu ücretler, zaman içinde getirilerinizi kademeli olarak azaltabilir. Normalden daha düşük ücretler sunanlar bile, Bitcoin’leri güvence altına alma ve takas etme işlemlerindeki ek masraflar nedeniyle, geleneksel hisse senedi ETF’lerinden daha maliyetli olabilir.

Bitcoin’e ETF aracılığıyla yatırım yapmayı düşünüyorsanız bu olası dezavantajların farkında olmanız çok önemlidir. Bitcoin fonlarının ve ETF’lerin niteliği hakkında bilgi sahibi olmanız, bu alana girerken daha bilinçli kararlar almanıza yardımcı olabilir.

Bitcoin ETF’lerinin Finans Ekosistemine Etkisi

Bitcoin ETF’lerinin etkisi, yatırımcılara sundukları avantajların ve dezavantajların ötesindedir. Bu finansal araçlar yalnızca Bitcoin’in değerini şekillendirmede değil, aynı zamanda kripto paraların kurumsal anlamda kabul görmesinde ve gelecekteki ortamını etkilemede de önemli bir rol oynar. Bitcoin ETF’lerinin finans dünyasında önemli bir güce sahip olduğu artık açıktır.

Bitcoin ETF’lerinin piyasaya girişi ve kabul edilmesi, bu kripto paranın kurumsal olarak kabul görmesine önemli ölçüde katkıda bulunmuştur. Bu ETF’ler, düzenlemelere tabi ve bilindik bir yatırım seçeneği sunarak, dijital para dünyasına girme konusunda eskiden belki de tereddütleri olan geleneksel finans kuruluşları ile yatırımcıları çekebilmektedir.

ETF’ler aracılığıyla Bitcoin’e yatırım yapmak, Bitcoin fiyatlarındaki dalgalanma riskini daha elverişli bir şekilde karşılayabilme olanağı sayesinde kurumlar arasında giderek daha yaygın duruma gelmiştir. Aslına bakılırsa Spot Bitcoin ETF’si aracılığıyla yatırım yapmak, yatırımcılar için daha düşük maliyetli olabilir çünkü Bitcoin ETF’lerinin işlem ücretleri bazı merkezi kripto borsalarına kıyasla genellikle daha düşüktür.

Spot Bitcoin ETF’lerinin giderek daha fazla yaygınlaşması, Bitcoin’in fiyatını etkileyebilir. Bu fonlar aracılığıyla piyasaya girmeyi seçen yatırımcı sayısının yükselmesiyle Bitcoin’e yönelik artan talep, Bitcoin’in değerini yukarı taşıyabilir. SEC’nin verdiği Spot Bitcoin ETF’si onaylarının ardından iki gün içinde BTC fiyatının 45.000 $’ı geçmesi bunu çoktan göstermiştir.

Bu likidite akışı ve katılımcı havuzunun büyümesi zaman içinde fiyatların daha istikrarlı hâle gelmesine katkıda bulunarak volatiliteyi düşürebilir. Sonuç olarak Bitcoin, daha da fazla yatırım ilgisi çekebilir. Fiyat istikrarının, yatırımcı güvenini ve peşinden gelen büyümeyi daha da artıracağı olumlu bir döngü oluşturabilir.

Bitcoin ETF’lerinin, Bitcoin’in fiyatını önemli ölçüde etkilemesinin ve kurumsal kabulü teşvik etmesinin doğrudan sonuçlarının ötesinde, bu ETF’lerin geliştirilmesi ile tabi oldukları düzenlemeler de ana akım piyasalarda kripto para birimlerinin gelecekteki büyümesini ve kabul görmesini ciddi anlamda etkileyecektir.

Bitcoin ETF’leri birçok ülkede onaylanmış durumdadır. Bu gelişmeler, Bitcoin’in genel kabulünü artırırken kripto sektörüne daha fazla güvenilmesini de sağlamaktadır. Bu tür bir ilerlemenin, bir bütün olarak blok zinciri teknolojisi sektöründe genişlemeyi de desteklemesi beklenmektedir.

Spot Bitcoin ETF’leri, SEC’den onay almayı başarmalarını takiben sürekli değişen finansal ortamda yeni bir yatırım biçimi hâline geldi. Geleneksel yatırım yapılarını kripto paranın dinamik niteliğiyle birleştiren bu ETF’ler, taşıdıkları risklerle birlikte yatırımcıların, Bitcoin’in sunduğu potansiyele erişmesine olanak tanımaktadır. 

ETF’ler gelişmeye ve finans sektörüne etkide bulunmaya devam ettikçe, inovasyonları ana akımda kabul görür hâle getirirken kripto para biriminin ve blok zinciri teknolojisinin geleceğini şekillendirmede önemli bir rol oynayacaklardır.

What_Is_Bitcoin_ETF_Better_Than_Buying_Bitcoin_.png

Bitcoin ETF’si Nedir? Bitcoin Satın Almaktan Daha mı İyidir?

En iyi Bitcoin IRA’sını seçerken göz önünde bulundurmanız gereken iki temel faktör vardır: Kripto konusundaki bilgileriniz ve bir emeklilik ürününde en çok değer verdiğiniz özellikler. 

Emekliliğin finansal güvenliğini sağlamak, hemen hemen her birey için bir istektir. Aynı zamanda, gümüş yıllarınızda güvenliğe ulaşmak da dikkatli yatırım planlamasını ve seçimlerini gerektirir. Son birkaç yılda kripto 

 (BTC), emeklilik planlama planlarında önemli bir rol oynamaya başladı. Bitcoin tabanlı birçok bireysel emeklilik hesabı (IRA) piyasaya çıktı ve emeklilik odaklı yatırımcıların seçeneklerini genişletti.

İlk kripto IRA’ları 2016 yılında ortaya çıktı ve yatırım için meşru bir varlık olarak kripto para birimi sunuyor. Piyasadaki önde 

Blok Zinciri

Kripto

Altcoinler

DeFi

Alım-Satım

Yatırım

GameFi

Meme Coinler

Metaverse

NFT

Sabit Coinler

Staking

Göstergeler

Opsiyonlar

Stratejiler

Yatırım

Bitcoin’e 100 $ Yatırım Yapmış Olsaydım Ne Kadar Kazanırdım? [2024 Sürümü]

Bitcoin

ETP ve ETF Karşılaştırması: Borsa Yatırım Araçları Arasındaki Farklar

Yatırım

Bitcoin Değeri 100 Bin $ Olsaydı Ne olurdu?

Bitcoin

Bitcoin ETF’si Nedir? Bitcoin Satın Almaktan Daha mı İyidir?

Yatırım

2024’te Göz Önünde Bulundurulacak En İyi Bitcoin IRA Şirketleri

Bitcoin

2024 Yılına Damgasını Vurması Beklenen Önemli Kripto Trendleri ve Etkinlikler

Kripto

2023’te Kripto Yatırımı İçin Yapay Zekâ Nasıl Kullanılır?

Yatırım

Kriptodan Yüksek Getiriler Elde Etme

Yatırım

Kripto Risk Profilleri: Yatırım Yaklaşımınızı Özelleştirme

Yatırım

En İyi Custodial Olmayan Kripto Cüzdanı İçin En İyi Kılavuz

Yatırım

Geri Çekilme Yaşanan Kripto Piyasasında Neye Yatırım Yapmak Mantıklı?

Yatırım

Bybit’te İşlem Ücreti de Bahane de Yok: İstikrarlı Alım-Satım Alışkanlığı Oluşturmanın Üç Yolu

Yatırım